- Evet. bir süre önce ortadan kayboldu. Şimdiye kadar başına ne geldiğini bilmiyorduk.
أجل، لقد اختفى منذ فترةولا نعلم ما حدث له حتى الآن
Ekonomik durgunlukta binasını satmadı. Hala kar artışı için bekliyor.
.ظلّ يبني خلال فترة الركود .ولا زال بإنتظار تغيّر
Pekâlâ, şimdi, tuvalet hakkında bilmeniz gereken bir şey var... ...sifon hemen çalışmazsa, gidin biraz dolaşın... ...sonra yine gelip deneyin, o zaman çalışır.
... حسنا، هنالك أمر بشأن الحمام إذا لم يتم شطفه مباشرة، سيذهب فقط ... ثم سيرجع بعد فترة، ولا بد أن يكون
Zaten uzun zamandır Boiuna'dan bahsediyor. Artık neyin gerçek olduğunu bilmiyorum.
تقول أنه لا بد أن يغادر المركبة، إنّنا في .بايونا) مُنذ فترة، ولا أعلم ما يُحتمل حدوثه)
Eyaletten çıkamam.
انا فى فترة المرقبة.لا استطيع مغادرة الولاية
Çünkü uzun zamandır çalışıyorum ve kazandığım parayla hiçbir şey yapmadım.
لانى اعمل منذ فتره طويله ولا افعل اى شىء بذلك المال
Bruce ile uzun zamandır dost olduğunuzu biliyorum... ...ve Yoko'luk yaptığımı düşünmeni istemem.
أنظر, أعرفك أنت و(بروس) أنكم أصدقاء من فترة طويلة... ... ولا أريدك أن تظنني (يوكو)
Uzun zamandır ilk kez arkadaşlarım iyiler. Bunu ellerinden almak istemiyorum.
أخيرًا أصدقائي بحال طيّب منذ فترة .طويلة ولا أريد أن أسلبهم ذلك
Bilmeleri gerekiyor. Uzun zamandır ilk kez arkadaşlarım iyiler.
أخيرًا أصدقائي بحال طيّب منذ فترة طويلة ولا أريد أن أسلبهم ذلك
Birkaç tane var ama öğle arasında çalışmayı seviyor... ...ve benim arkadaşlarımı sevdiğini sanmıyorum.
القليل، ولكنها تحب أن تذاكر خلال فترة الغداء ولا أعتقد أنها تحب أصدقائى